Kayıtlar

fizik etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Lise Meitner ve Nükleer Fisyon | Nobel Ödülünü Neden Alamadı?

Resim
Lise Meitner, bilim dünyasında nadiren anılan ancak nükleer fizik alanında çığır açan bir bilim insanıdır. 1938’de Otto Hahn ile birlikte, uranyum çekirdeğinin nötronlarla bölünmesini keşfederek nükleer fisyonun temelini attılar. Ancak, bu devrimci keşif Nobel Ödülü’nü hak ettiği halde, Meitner bu ödülden mahrum kaldı. Peki, Meitner’in Nobel Ödülü’nü alamamasının ardında ne vardı? Meitner’in katkıları, sadece nükleer enerji santrallerinin ve atom bombalarının gelişmesine yol açmakla kalmadı, aynı zamanda modern nükleer fizik anlayışımızı da şekillendirdi. Fakat o dönemin erkek egemen bilim dünyasında kadın bilim insanlarının hakları sıklıkla göz ardı ediliyordu. Meitner'in başarısı, zamanında takdir edilse de, Nobel Ödülü'ne layık görülen kişi Otto Hahn oldu. Bu video, Lise Meitner’in olağanüstü katkılarının, tarih boyunca nasıl ihmal edildiğini ve bilim dünyasında adaletin ne şekilde işlediğini sorguluyor. Ayrıca Meitner'in keşfinin nükleer enerji santralleri ve atom bom...

Kırmızıya Kayma Değeri Nedir ?

Resim
Kırmızıya Kayma Değeri Nedir ?         "Kırmızıya kayma" terimi, genellikle optik veya fiziksel olaylarda kullanılır. Bir objenin ışığını gözlemciye ulaştıran dalga boyunun, obje kendisiyle hareket etmediği sürece artmasını ifade eder. Bu genellikle Doppler etkisi olarak adlandırılır.      Kırmızıya kayma, bir kaynaktan gelen dalga boylarının, gözlemcinin uzaklaşan bir nesneyle (genellikle bir yıldız veya galaksi gibi) hareket etmesi durumunda artması anlamına gelir. Bu, dalga boylarının uzun dalga boyları (örneğin, kırmızı renk) yönünde kaymasına yol açar. Kırmızıya kayma değeri, bu dalga boylarının ne kadar kaydığını ifade eder.      Örneğin, astronomide, bir yıldızın kırmızıya kayma değeri, yıldızın bizden uzaklaştığı hızla doğru orantılıdır. Bu, evrenin genişlediğini gösteren önemli bir gözlem verisi olarak kullanılır. Kırmızıya kayma ayrıca gökbilimcilerin uzak galaksilerin hareketini ve evrenin genişleme hızını anlamasına yard...

Kuantum Dolanıklığı Nedir ?

Resim
Kuantum Dolanıklığı Nedir ? Kuantum dolanıklığı, kuantum mekaniği kavramlarına dayanan bir fenomen olarak, birbirleriyle etkileşime girmiş parçacıklar arasındaki belirsiz ve bağımsız bir ilişkiyi ifade eder. Klasik fizikteki geleneksel mantığa aykırı olarak, kuantum dolanıklığına sahip parçacıkların durumu, birbirlerine olan bağlılıkları nedeniyle, bir parçacığın durumu ölçüldüğünde, diğer parçacığın durumunun da anında belirlenmesi anlamına gelir. Bu durum, parçacıkların uzaklık fark etmeksizin anında etkileşime girmesini sağlar ve bu da kuantum dolanıklığının temel özelliğini oluşturur. Kuantum dolanıklığının keşfi, kuantum fiziğinin temel prensiplerinden birini ortaya koyması açısından oldukça önemlidir. Bu keşif, 20. yüzyılın başlarında, kuantum mekaniği alanındaki hızlı gelişmelerle birlikte gerçekleşti. Kuantum dolanıklığı kavramı, Albert Einstein, Boris Podolsky ve Nathan Rosen tarafından 1935 yılında yayınlanan bir makale olan "EPR Paradox" adlı çalışmada öne sürüldü....

Planck Sabitinin Keşfi ve Kullanım Alanları

Resim
Planck Sabiti Nedir ve Nasıl Keşfedilmiştir ? Planck sabiti, fizikte oldukça önemli bir rol oynayan temel bir sabittir. Alman fizikçi Max Planck tarafından, elektromanyetik radyasyonun mikroskobik seviyede davranışını açıklamak için geliştirilen kuantum teorisi çerçevesinde tanımlandı. Öncelikle, 19. yüzyılın sonlarına doğru, ışığın dalgalar olarak yayıldığı kabul ediliyordu. Ancak, bu dalga modeli bazı deney sonuçlarıyla açıklanamıyordu. Özellikle, siyah cisim radyasyonu gibi bazı fenomenlerin, klasik fizikle uyumlu şekilde açıklanamadığı görüldü. Bu sorunlar, Max Planck'ın kuantum teorisini geliştirmesine yol açtı. Planck, siyah cisim radyasyonu gibi bazı sistemlerin enerji dağılımlarını inceledi. Daha önce, bu tür sistemlerin enerji dağılımlarının sürekli bir şekilde değiştiği düşünülüyordu. Ancak Planck, radyasyonun bu sürekli dağılımının yerine, enerjinin belirli miktarlarda ("kantumlar" olarak adlandırılan paketlerde) yayıldığını öne sürdü. Bu, ışığın parçacık gibi ...

Arşimet Kimdir ? Arşimet'in Hayatı ve Çalışmaları

Resim
Arşimet Kimdir ? Antik Yunan döneminin en büyük matematikçilerinden biri olan Arşimet, sadece matematikte değil, fizik, mühendislik ve astronomi gibi birçok alanda da önemli katkılarda bulunmuş bir dehadır. Yaşadığı dönemdeki buluşları ve keşifleri, modern bilimin temellerinin oluşturulmasına katkıda bulunmuş ve insanlığın bilimsel gelişimine yön vermiştir. Arşimet'in Hayatı ve Gençlik Yılları: Arşimet MÖ 287 yılında antik Yunan şehri Siraküza'da doğmuştur. Babası Phidias, zengin ve etkili bir matematikçi ve mühendis olarak bilinirdi. Arşimet'in gençlik yıllarında aldığı eğitim ve çevresel etkiler, onun matematiğe ve bilime olan ilgisini güçlendirmiştir. Eğitimine genç yaşta başlayan Arşimet, Atina'daki ünlü matematikçi Eudoxus'un öğrencisi oldu. Matematik, geometri, mekanik ve astronomi gibi çeşitli bilim alanlarında derinlemesine bir eğitim aldı. Bu dönemde Arşimet, matematiksel problemlere olan yeteneğini göstermeye başladı ve önemli teoremler geliştirmeye başlad...

Kuantum Elektrodinamiği Nedir ? | Temel İlkeler ve Uygulamaları

Resim
Kuantum Elektrodinamiği | Temel İlkeler ve Uygulamaları Kuantum Elektrodinamiği ve Temel İlkeleri Kuantum Elektrodinamiği (QED), kuantum mekaniğinin elektromanyetizma ile etkileşimini tanımlayan ve elektromanyetik kuvvetin kuantum teorisini içeren bir teoridir. Richard Feynman, Julian Schwinger ve Sin-Itiro Tomonaga'nın çalışmalarıyla geliştirilen QED, fizikteki en başarılı ve doğru teorilerden biri olarak kabul edilir. QED, elektromanyetik alanın ve elektromanyetik etkileşimlerin kuantum tanımını sağlar. Bu teori, parçacıklar arasındaki elektromanyetik etkileşimlerin nasıl gerçekleştiğini ve parçacıkların birbirleriyle nasıl etkileşime girdiğini açıklar. Temelinde, QED, parçacıklar arasındaki değiş tokuşları Feynman diyagramları aracılığıyla görselleştirir. QED'nin temel ilkelerinden biri, tüm elektromanyetik etkileşimlerin parçacıklar arasında sanal foton değişimleri yoluyla gerçekleştiğini öne sürer. Bu sanal fotonlar, elektromanyetik etkileşimlerin taşıyıcılarıdır ve parçac...