Bilim Peşinde | Bilim Dünyası ve Fiziksel, Matematiksel, Astronomik Hesaplamalar

Pi Sayısının Tarihsel Keşfi ve Önemi Pi, matematiksel bir sabit olarak tanımlanan ve bir dairenin çevresinin çapına bölünmesiyle elde edilen bir sayıdır. π sembolü ile gösterilir ve yaklaşık olarak 3.14159 değerine sahiptir. Pi'nin keşfi, insanlık tarihinde uzun bir süreç boyunca gelişmiştir ve birçok kültür ve dönemde farklı yaklaşımlarla ele alınmıştır. Pi sayısının keşfi, tarih öncesi devirden başlayarak ortaçağa kadar uzanan bir süreci kapsar. Bu dönem boyunca, farklı kültürlerde ve medeniyetlerde geometrik hesaplamaların ve dairelerin çevresi ile çapı arasındaki ilişkinin fark edilmesiyle pi sayısıyla ilgili çalışmalar yapılmıştır. Tarih öncesi dönemlerde, Mezopotamya ve Mısır gibi eski medeniyetler, geometrik problemleri çözerken pi sayısını kullanmışlardır. Örneğin, Mısırlılar piramitlerini inşa ederken, dairelerin çevresini hesaplama ihtiyacı duymuşlardır, ancak bu hesaplamalar yaklaşık değerlerle yapılmıştır. Antik Yunan döneminde, matematik alanında önemli ilerlemeler kay

Genel Görelilik Nedir ? Genel görelilik, Albert Einstein tarafından 1915 yılında geliştirilen bir teoridir ve kütleçekimi açıklamak için kullanılır. Bu teori, Newton'un klasik gravitasyon teorisinin yerine geçen ve uzay ile zamanın birleşik bir yapı olan uzay-zamanı tanımlayan bir çerçeve sunar. İşte genel görelilik ile ilgili temel kavramlar: Uzay-Zaman Birliği: Genel görelilik, uzayı ve zamanı birleştirir. Bu iki boyutu birleştiren dört boyutlu bir uzay-zaman yapısıyla çalışır. Bu, bir olayın sadece bir konumda değil, aynı zamanda belirli bir zamanda da gerçekleştiği anlamına gelir. Kütleçekim ve Eğrilme: Genel görelilikte, kütle bir nesnen etrafındaki uzay-zamanı eğitir veya eğriltir. Bu eğrilmeler, diğer nesnelerin bu eğrilen uzay-zamanda hareket etmelerine neden olur. Kütleçekimi, cisimler arasındaki çekim kuvvetini uzay-zamanın eğriliği olarak açıklar. Geodetik Hareket: Serbest düşen bir nesne, eğrilen uzay-zamanda belirli bir yolla hareket eder. Bu yolla, genel göreliliğin t

Newton'un "Opticks" Adlı Eseri Newton'un "Opticks" adlı eseri, 1704 yılında yayımlanmış olan önemli bir optik çalışmasıdır. Bu eser, ışığın doğası ve renklerin oluşumu gibi optik konuları kapsar. Newton, bu eserinde yaptığı deneysel çalışmalar ve gözlemlerle bir dizi temel ilkeyi ortaya koydu. "Opticks" eserinde Newton'un ele aldığı önemli konular şunlardır: Prizma Deneyleri: Newton, beyaz ışığın prizma tarafından ayrıştırılması deneylerini gerçekleştirmiş ve renk spektrumunu detaylı bir şekilde incelemiştir. Renklerin Oluşumu: Newton, prizmadan geçen ışığın, renkli bir spektruma ayrıldığını ve bu renklerin birleşerek beyaz ışığı oluşturduğunu göstermiştir. Ayrıca, farklı ortamlarda (örneğin, su içinde veya camda) ışığın farklı şekillerde kırılması ve renklerin değişmesi üzerinde de çalışmıştır. Spektral Renklerin Karışımı: Newton, temel renklerin birleştirilerek diğer renkleri oluşturabileceğini göstermiştir. Bu, ışığın temel renklerine dai

Klasik Fizik Nedir ?  Klasik fizik, Newton'un mekanik kuramı, elektromanyetizma ve termodinamik gibi temel fiziksel prensipleri içeren, genellikle 17. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar olan dönemi kapsayan fizik alanında kullanılan bir terimdir. Bu dönem, Isaac Newton'un mekaniği ve kütle çekimi kuramı ile başlar ve James Clerk Maxwell'in elektromanyetizma teorisi ile devam eder. Ayrıca, Termodinamiğin temel ilkeleri de bu dönemde ortaya konmuştur. Klasik fizik, genellikle makroskopik ölçekteki nesnelerin hareketi, elektrik ve manyetizma, enerji dönüşümleri ve termodinamik prensipleri üzerine odaklanır. Bu dönemdeki temel teoriler ve formülasyonlar, genellikle büyük ölçeklerde ve düşük hızlardaki cisimlerin hareketini açıklamak için geçerlidir. Klasik fizik kuramları genellikle "klasik mekanik" olarak adlandırılan Newton'un hareket yasalarını, elektromanyetizma teorisini ve termodinamik prensipleri içerir. Ancak, 19. yüzyılın sonlarına doğru ve 20. yüzyılın başların